12 Ağustos 2008 Salı

İzmir'in Kavaklari...


İzmir'in kavaklari, dokulur yapraklari... Pazar gunu bu ve buna benzer bir kac turku esliginde insanlar sahnede bu yoreye has haraketlerle -bu da bir cesit ayindir bence- oynadilar Selma ve Burak'in dugununde.. Yasitlarimin, ozellikle de arkadaslarimin teker teker evlilik denilen o muesseseye dahil olmalari bana tuhaf geliyor.. Hepte gelecek sanirim, ta ki ben de evlenene kadar.. O gunu gorecek miyiz, kim bilir?!!.. 2 sene once evlilige kesinlikle hayir diyordum, ama artik karsi ciktigim bir dusunce degil.. Yine de tuhaf be kardesim.. Ben evlendigimde de eminim tuhaf gelecek.. Surekli ayni kelime ile tarif ediyorum farkindayim.. Yakin zamanda acilimini yapariz...

1-2 sene sonra Selma ve Burak'in kucucuk bir yavrulari olabilecegini dusunmek, hatta bana Sercan dayi diye kollarini acarak kosan sapsari sacli bir cocugu hayal etmek.. Mutluluk verici..

Guzel memleket İzmir.. Her seyden once stres yok.. İnsanlarin alinlarinda, sehrin vermis oldugu -bu İstanbul icin yuzde yuz gecerlidir- fazladan kirisiklar yok.. İnsanlar daha rahat, daha sakin ve kesinlikle daha guzel.. Her seyden once minibus yok anasini satayim.. DAAATTT DAATTT diye daha sabahin korunde insanin beyninin icinde ne varsa yiyen bitiren korna sesleri yok.. Her sabah gune 1-0 yenik basliyoruz biz İstanbul'da.. Asik suratli kalabaliklar ve o maskeli yuzlerin ardindaki inanilmaz hirslarla..

Bir sehri ancak yuruyerek taniyabilirsiniz, en azindan ben boyle dusunuyorum.. Kendimi yuruyus ustadlari kastinin-boyle bir sey yok tamamen salliyorum- 3. basamaginda goruyorum.. Bu kast 5 basamaktan olusur.. Azimliyim, 5. basamaga cikacagim.. 4. basamakta Ozzy var, Eyup ise neredeyse 5. basamak ustadlari tarafindan kabul edilecek (fazla costum, kabul)..

Dun cami turu yaptim.. Kucuk kucuk notlar aldim, onlari da paylasacagiz.. Bir ara o kadar ileri gittim ki esnafa camiler hakkinda ahkam keser hale geldim:-)).. Bekleyin, kamink sun.. Fotograf makinesi olayinda nasil bir husran yasadigimi bilen bilir.. Kimlere kimlere sormadim, ama kimse yuzume bakmadi o konuda:-)) Talih boyleymis dedim ve Umut kardesimden edingidim makine ile yola ciktim.. Pazar gunu makineye bir seyler oldu, 11 den sonra geri sardi; dun de 12'den sonra geri sardi.. Sonuc tam bir muamma su an.. Birazdan yola dusecegim.. Oncelikli olarak makinenin icindeki filmi tab ettirecegim.. Sonra elimdeki listeye -sanki Earl'un listesi- uyarak gezintime devam edecegim.. Sirada arkeoloji ve etnografya muzeleri var.. Bir de Karsiyaka'ya gececegim, orasi da ciddi ciddi ayri bir memleket:-))

Yaziyi Livaneli'nin konser sonlarinda soyledigi guzel bir turkunun sozleri ile bitirelim; " bilmem su felegin bende nesi var, her gittigim yerde yar ister benden:-))"..

Buyuksehirlerde adamakilli olabiliyormus dedirten guzel sehrimiz İzmir'den herkese sevgiler..

Hiç yorum yok: