31 Temmuz 2009 Cuma

Ozlemek...


kederleniyorum.. ozluyorum fena halde.. her seyi.. ne bileyim soyle saatlerce bos bos oturmayi sokaklarda.. insanlari izlemeyi, dusunmeden kendimi, onlar ne dusunuyor diye merak ederek.. yuzlerini izleyerek ve onlar hakkinda kendimce hikayeler yaratarak.. elinde poset tasiyan omuzlari cokmus bir adam gorsem yine ornegin eyupun dik yokuslarinda, desem ki kesin bir aile babasidir.. gitsem eminonune, kiz arkadasimi beklesem kadikoy iskelesinin onunde.. gec kalsa saatlerce, vapurlar bir bir gelse ve gitse..inanin hic gocunmam.. vapurlar, martilar, deniz, insanlar.. seslerini duysam, adimlarini izlesem sessizce bir kosede.. kaygisiz, tasasiz olabilsem.. yetisme telasi olmadan.. inanin isyan etmeyecegim hic bir seye.. yanimdan gecerken bana carpan magandaya, sokaga copunu atan aptallara bile.. gulup gececegim.. soz veriyorum.. bir gelsem.. kendimce, koca bir gun belki.. belki yanimda sevgilim ve dostlarimla.. ama kesinlikle alabildigine mutlu.. demek istedigim az kaldi.. sese, gurultuye, trafige.. ama ozluyor insan.. anlayin iste, her seyi ozluyor.. kederleniyor dusundukce, hatirladikca ve gordukce sagda solda.. az kaldi kalmasina, ama gecip giden gunler ne katti bana, bilmiyorum.. gelince anlayacak gibiyim, cunku burada ne olursa olsun mekanik isleyis var..


cok ozledim.. istanbulu.. bogazi.. vapurlari.. martilari.. sevgilimi.. arkadaslarimi.. soyle icten yureklice dost yuzlerle saatlerce muhabbet etmeyi.. zamani unutmayi.. gecmisi ve gelecegi dusunmeden ani yasamayi..